Avrupa’nın En Yüksek Şehri İstanbul

16 September 2014

Tamamlanan ve devam eden kule projeleri ile birlikte İstanbul, Avrupa'nın en yüksek şehri oldu. Bu da bazı sorunları beraberinde getiriyor.

İstanbul, yüksek binalarla ilk kez 1990′lı yıllarda tanıştı. Yıllar içinde sayıları da arttı. İstanbul'un boyu özellikle son 10 yılda giderek uzadı. Var olanlara sürekli yenileri ekleniyor. Sayıları şimdiden yüzü geçti. Bu rakam, mega kenti dünyanın en çok gökdelenine sahip kentler arasında 15'inci sıraya oturttu. Avrupa ölçeğinde ise İstanbul 1'inci sırada...

İstanbul, göğe doğru yükseldikçe, alınan risk de yükseliyor. Şehir planlamacası Erhan Demirdizen, Mecidiyeköy’den başlayıp Maslak’a kadar devam eden gökdelenler bölgesine son dönemde metro yapılmasına karşın ulaşımda ciddi zorluklar yaşadığını söyledi.

Demirdizen, yüksek yapıların en yoğunlaştığı yerlerden biri olan Ataşehir’in hala bir metro ya da tramvay hattına sahip olmamasına dikkat çekti. Biruni Üniversitesi, Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Erhan Eralp Ulusoy ise ''80 katlı gökdelen düşünün. Her katta 4 aile yaşasa bir kasaba kadar insan topluluğundan söz ediyoruz. Bu kadar insanın aynı anda yola inmesi, ortalığı felç edecektir. Yanyana 80 katlı 2 binadan biri yıkılsa, diğerinin kaçış yolunu bloke edecektir” diyerek afetlerde karşılaşılacak risklere dikkat çekti.

Aslında yüksek yapıların konumlandırılmasıyla ilgili yasalar var. Demirdizen “İstanbul’da çok sayıda bitişik nizam yüksek yapı var. Mevzuatımızıda diyor ki, yüksek yapıların arasındaki mesafe minimum 67 metre olmalı” diyerek mevzuata aykırı davranıldığını belirtti.

Gökdelenler artık Maslak sınırını aştı. Şişli, Mecidiyeköy derken, Esenyurt, Kozyatağı hatta Ataşehir gibi semtler de gökdelen bölgesi olmuş durumda. Yatay olarak bir sınırlama yok. Dikey olarak sınırlamayı da belediyenin imar planlarıyla Türk Hava Kuvvetleri’nin askeri uçuş rotası belirliyor. Şehir planlamacısı Demirdizen, yapılan bir binanın yüksekliğinin Türk Hava Kuvvetleri’nin uçuş rotası koşullarına göre binaya izin veren kurum tarafından onaylanabildiğini söyledi.

TÜRKİYE’DE YÜKSEK YAPI YÖNETMELİĞİ YOK!

60 metre üstü yüksek bina sınıfına giriyor. Bu da yaklaşık 20 kata tekabül ediyor. Ancak Türkiye’de henüz bir “Yüksek Yapı Yönetmeliği” bulunmuyor. Yani bu binaların yapımına kılavuzluk edecek herhangi bir reçete yok. Boğaziçi Üniversitesi Kandili Rasathanesi Deprem ve Araştırma Enstitüsü’nden Prof. Dr. M. Nuray Aydınoğlu, 2008 yılında İstanbul Belediyesi için bir “Yüksek Binalar Deprem Yönetmeliği Taslağı” hazırladıklarını, yönetmeliğin isteyen kurumlar tarafından kullanıldığını, fakat bir resmiyeti olmadığını belirtti.

BU KADAR BİNA NASIL YAPILDI?

Binalar için en önemli unsur, proje… Zira binanın salınımı, esnekliği çevresinden aldığı titreşim ve rüzgar gibi pek çok konunun önceden hesaplanması şart. Prof. Aydınoğlu, kat sayısı arttıkça binanın davranışının değiştiğini söyleyerek “Normal binalarda olan hasar düzeyleri, yüksek binalarda farklı olabiliyor. Biraz daha konservatif olunması gerekiyor” dedi.

Yüksek İnşaat Mühendisi İrfan Balıoğlu ise konuyla ilgili olarak “Yüksek yapıda yapılması gereken hesaplar tahkikler, normal yapıda yapılanlardan çok farklı. Ama bu fark şu anda iki nedenle göz ardı ediliyor. Birincisi konuyla ilgili yönetmeliğin olmaması. İkinci neden ise yapılarla ilgili eğitim almış kişi sayısı çok az” dedi. Balıoğlu, bu kadar gökdelenin nasıl yapıldığını ise “Normal yapıda hazırlanmış olan deprem yönetmeliğinin şartlarına uyuluyor. Fakat bu doğru bir işlem değil” şeklinde cevaplandırdı.

AYLARCA SÜRMESİ GEREKEN İNCELEME 3 GÜNDE BİTİYOR

Prof. Dr. M. Nuray Aydınoğlu ise Türkiye’de özellikle yüksek bina konusunda çalışan mütehaitlerin işin kolayını bulduğunu, projeyi 3. kişilere yaptırıp bir üniversiteden rapor aldıklarını söyleyip “Üniversiteden 3 günde raporlar çıkıyor. Aslında o incelemenin aylar sürmesi gerekir. Bugün herhangi bir 5 katlı bina ile 50 katlı gökdelenin yapı denetimi açısından bir farkı yok” dedi.

İstanbul’daki çoğu gökdelende imzası bulunan Yüksek İnşaat Mühendisi İrfan Balıoğlu ABD yönetmeliklerini referans alarak proje yaptıklarını belirterek “ABD yönetmeliklerine uygun olarak yapılmış bir bina sorunla karşılaşmayacaktır” dedi.

YÖNETMELİK 2015′TE GELİYOR!

Yüksek Yapı Yönetmeliği ile ilgili AFAD harekete geçti. Çalışmanın 2015′e yetişmesi planlanıyor. Prof. Dr. M. Nuray Aydınoğlu gönlünden geçenin özel bir denetim sisteminin yüksek binalar tasarımına uygulanması olduğunu ifade etti.

Sadece proje ve denetim değil, afet yönetmeliğinin de düzenlenmesi gerekiyor. Doç. Dr. Erhan Eralp Ulusoy, bir afet durum yöneticisinin gökdelende bulunması gerektiğini, bu kişinin hasta, yaşlı, engelli, hamile sayısını bilmesi gerektiğini ve her biri için bir kaçış yolu çizmesi gerektiğini belirtti. Ulusoy, gökdelenlerde her 10 katta bir yangın kesme katı olması gerektiğini de sözlerine ekledi.