İzmir'deki binaların beton kalitesi düşük bulundu

24 December 2020

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 30 Ekim günü İzmir'de yaşanan depreme ilişkin rapor hazırlandı. Raporda, ağır hasarlı binaların büyük kısmında yumuşak kat etkisi belirlendiği, beton kalitesinin yetersiz ve donatı detaylarının uygun olmadığının tespit edildiği belirtildi.

İzmir'de yıkıcı etkide bulunan 6,6 büyüklüğündeki depreme neden olan fayda gerilim birikiminin geliştiği belirtilen raporda, "İzmir Seferihisar açıklarındaki depremden hemen sonra yapılan Coulomb Gerilim Analizi sonuçlarıda bize depreme neden olan fayın doğu ve batı olmak üzere her iki ucunda gerilim birikiminin geliştiği saptanmıştır. Depremin ardından geçen 41 günlük süre içindeki artçıların dağılımı elde edilen gerilim dağılım haritasını doğrular nitelikte gelişmiştir" ifadeleri kullanıldı.

HASARLI BİNALARIN DURUMU

İzmir'in Bayraklı ilçesinde depremden hasar alan binalara yönelik yapılan çalışmada binaların dayanım, uygulama ve detaylandırma yetersizlikleri nedeniyle toptan göçtüğü belirtildi. AFAD tarafından hazırlanan raporda, toptan göçmenin yaşandığı binaların büyük çoğunluğunun 1990-1994 arasında inşa edildiği belirtilirken, "Bu binaların hemen yakınında benzer özelliklere sahip olup nispeten daha iyi tasarlanmış ve inşa edilmiş binaların hasarsız veya az hasarlı olarak depremi atlattıkları gözlemlenmiştir. Ağır hasarlı binaların büyük kısmında yumuşak kat etkisi gözlenmiştir" ifadelerine yer verildi.

Hasar alan binaların giriş katlarında bulunmayan ancak üst katlarda devam eden dolgu duvarlar nedeniyle yumuşak kat durumunun meydana geldiği belirtilirken, "Hasar gören binaların beton kalitesinin genellikle yetersiz olduğu gözlemlenmiştir. Hasar gören binalarda, genel olarak donatı detaylarının uygun olmadığı görülmüştür. Ağır hasarlı binaların çoğunda özellikle alt katlarda aşırı korozyon gözlenmiştir" tespitleri yapıldı.

Çalışmalarda yapısal sistemi hasar görmemesine rağmen dolgu duvarları ağır hasar gören çok sayıda binaya rastlandığına dikkat çekilirken, "Binalarda gözlenen çerçeve düzensizliği ve aşırı çıkmaların hasara neden olan bir diğer önemli unsur olduğu anlaşılmaktadır. Aynı sitede yer alıp aynı mimari ve statik özelliklere sahip olan binalardan bazıları yıkılmışken bazılarının daha az hasar alarak ayakta kaldığı gözlemlenmiştir. Yıkılan ve ayakta kalan binaların farklı kişiler tarafından inşa edilmiş olması malzeme ve işçilik kalitesinin yapı performansını etkileyen önemli parametrelerden biri olduğunu göstermiştir" ifadeleri kullanıldı.