Kentsel dönüşümde 'el birliğiyle çalışalım' çağrısı

08 July 2020

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kontrolünde belediyeler, TOKİ ve müteahhitler tarafından Türkiye'nin tüm bölgelerinde sürdürülen kentsel dönüşüm ve gelişim çalışmaları, son yıllarda büyük hareketlilik kazandı. Türkiye genelinde riskli yapıların dönüşüm süreci sürerken özellikle deprem tehlikesine karşı kalan riskli yapıların da güvenli hale getirilmesi adına yoğun bir çalışma yürütülüyor.

Milliyet'te yer alan habere göre, riskli yapıda oturan vatandaşların kendi binasını güçlendirme çalışması yapma adına da desteklenmeler yapılıyor. Bu süreçte özel sektörün de çalışmalara dahil edilmesi adına Bakanlığın İller Bankası'nı devreye soktuğu biliniyor.

"DAHA SİSTEMLİ ÇALIŞILIYOR"

Kentsel dönüşüm çalışmalarının özel sektör açısından son durumunu değerlendiren İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, başta İstanbul olmak üzere kentsel dönüşümde artık daha sistemli adımlar atıldığını ve işlerin 'tıkandığı' bölgelerde ise 'işini bilmeyen müteahhitlerin' olduğunu ifade etti.

Bakanlığın müteahhitleri yaptıkları işlere göre sınıflandıran ve buna göre proje almalarını sağlayan düzenlemesini hatırlatan Durbakayım, "Bu sayede artık daha düzgün adımlar atılacak. Dönüşümün özünde vatandaş, kamu ve müteahhitler var. Bir ayak bile biraz aksarsa ortak bir noktada buluşmak zorlaşıyor. Bir taraftan düzenlemeler yapılırken, diğer taraftan vatandaşların hızla güvenli yapılara kavuşması için el birliği yapmalıyız" diye konuştu.

"ÖZEL SEKTÖRÜN ÖNEMİ ORTAYA ÇIKIYOR"

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Altan Elmas ise Türkiye'nin öncelikli gündeminin deprem gerçeği olması gerektiğini ifade etti.

Dönüşüme alınması gereken konutların uzun yıllardır beklediğini anımsatan Elmas, "Kentsel dönüşümü bina bazlı, mahalle bazlı, sokak bazlı nasıl olursa olsun yapmalıyız. Aslında adı kentsel dönüşüm olmasa da son 20 yılda İstanbul’da 2.5 milyon konutun yenilendiğini ya da sıfır konut olarak inşa edildiğini görüyoruz. Özel sektörün önemi burada bir kez daha ortaya çıkıyor. İstanbul’daki yaklaşık 5 milyon konutun yarısını bu sektör yenilemeyi başarmış. Yılda 1 milyon konut üretme kapasitesi olan sektör, 200-300 bin üretime kadar düşmüş durumda. Hem ekonomiyi canlandırmak için, hem de daha fazla insanı güvenli konutla buluşturabilmek için üretimi hızlandıracak önlemlerin alınması gerekiyor" şeklinde konuştu.

Türkiye genelinde satılan her üç konuttan ikisinin ikinci el olduğuna dikkat çeken Elmas, "40 yıllık konutları evirip çevirmemeliyiz. Hükümet politikasının da desteklediği gibi bunun birinci ele yönlenmesi gerekli. Yapılan kampanyalarda vs. birinci el konutu daha fazla erişilebilir ve cezbedici hale getirmeliyiz" diye konuştu.