Sektörün Geleceği Ekonomik İstikrara Bağlı

15 February 2016

Türk inşaat sektörünün geleceğinin önümüzdeki yıllardaki en önemli belirleyicisi ülkenin içinde bulunduğu ortam olacaktır. Bu ortam eğer istikrarlıysa sektör hızlı büyüyecektir. Siyasal istikrar ülkemizde sürebilir, hatta kalıcı biçime kavuşturulabilirse bunun ekonomik istikrara da çok ciddi katkısı olacaktır. İstikrar ortamı sağlandığı takdirde inşaat sektörünün geleceği parlak olacaktır. Çünkü inşaat, uzun vadeli iyimser beklentilerle başlatılan fabrika, altyapı ya da sosyal yapılar demektir.

Yakın gelecekte inşaat sektörünü ülke içinden etkileyecek, yegane değilse de, en önemli etken ekonomik ve politik istikrardır. Şu anda güçlü bir iktidar ve hükümet var. En azından insanlar dört yıl seçim olmayacağından dolayı net olarak önünü görebiliyorlar. Bu da direkt olarak piyasayı hareketlendiriyor ve canlandırıyor; alım içgüdüsünü tetikliyor. Son zamanlarda talepte yükselme var, bunu çok rahat görebiliyoruz.

Ek emsal sınırlanmasına getirilen düzenlemeden de bahsetmek istiyorum.

“VATANDAŞ HER DAİREDE BİR ODA KAYBEDECEKTİ”
Kentsel dönüşüm ülkemiz için hayati fonksiyonlar taşıyan ve acilen çözüm bekleyen bir konudur.
Yüzde 25 ek emsal iptal kararı sektörümüze hayli sıkıntı yaşatacaktı. Ruhsat sürecinde dosyaları olan konut geliştiriciler de vatandaş da mağdur olacaktı.

Dap Yapı olarak bugüne kadar on binlerce konut ve ofis inşa ederek ülkemizin ve insanlarımızın hizmetine sunduk. Ülkemize ve insanımıza karşı bir vefa borcu olarak gördüğümüz dönüşüm hareketlerini gönülden destekleyen bir anlayışa sahibiz. Bugün, nüfusun yüzde 60'ı depreme dayanıksız yapılarda yaşıyor. Büyük umutlarla başlayan kentsel dönüşüm hareketlerinin sağlıklı yönetilememesi, hem insanımızı hem de inşaat sektöründe faaliyet gösteren biz müteahhitleri küstürüyor.

DETAYLARDA KAYBOLANLAR BÜYÜK RESMİ GÖREMİYOR
Bu ülkemizin ve insanımızın kaybıdır...
Bir süredir projelerimizi eski fabrika alanlarından geliştirdiğimiz araziler üzerine inşa ediyoruz. İstanbul’un çeşitli bölgelerinde devam eden kentsel dönüşüm kapsamında değerlendirilebilecek çalışmalarımız var.

Konut geliştiriciler, kat malikleri ile aralarında ek emsale göre anlaşmalar yaparak sözleşmeler imzaladılar. Şu an yıkımı yapılmış, sözleşmesi ek emsale göre imzalanmış, hak sahiplerine kira bedelleri nakit ödenmiş ruhsat sürecinde yüzlerce dosya bulunuyor. Danıştay’ın durdurma kararı, hem vatandaş hem de inşaat firmaları açısından maddi manevi kayıplara neden olacaktı. Sektörümüze zarar verecek bir uygulamanın düzeltilmesinden dolayı mutluyuz. İnsanlara hak ettiği sağlıklı konutları ve çevreyi sunacağına inandığımız projelerde yer almayı sürdüreceğiz.